İşletme Akademisi Dergisi

Kurumsal Yönetim Algılarının Özel Hastanelerin Rekabet Düzeylerine Etkisi – Ankara İli Örneği

2024-10-03T19:08:34+00:00

Kurumsal yönetim özellikle son yıllarda hızlı bir yayılım göstermiş ve işletmeler için dikkate değer bir noktaya ulaşmıştır. Özellikle dünyada ki büyük işletmelerin finansal raporlarında görülen hatalar ve yanlış bilgiler, kurumsal yönetim konusunda ki dikkatlerin artmasına sebep olmuştur. Rekabet içinde olan özel hastaneler için farklı stratejiler geliştirmek birincil öncelikler arasına girmiştir. Sağlık sektöründe kurumsal yönetim, hastaneler için bir başarı ve güven oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kurumsal yönetim konusundaki yönetici algılarının, özel hastanelerin yaşadıkları rekabet düzeylerine ve stratejilerine etkisini belirlemek ve kurumsal yönetim konusunda farkındalığın artmasına katkı sunmaktır. Çalışma ile Ankara da kurumsal yönetime sahip hastanelerin yöneticileri ile anket yapılmış ve görüşleri alınmıştır. Katılımcılara 20 soruluk bir anket uygulanmış ve sonuçlar analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, kurumsal yönetimin rekabeti olumlu şekilde etkilediği görülmüştür. Bu sonuç aynı zamanda sağlık sektöründe hizmet üreten özel hastanelerin rekabette etkin olması için kurumsal yönetime sahip olması ve kurumsal yönetimin güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Beş Faktör Kişilik Özelliklerinin Psikolojik İyi Oluşa Etkisi

2024-10-03T19:34:39+00:00

Bu çalışmanın amacı beş faktör kişilik özellikleri ile psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkileri incelemektir. Çalışmada veri toplama yöntemi olarak anket kullanılmıştır. Kolayda örnekleme yöntemi ile yapılan araştırmanda bir devlet üniversitesinde lisans ve önlisans öğrencilerinden seçilen 193 kadın, 118 erkek olmak üzere toplam 311 öğrenci araştırmanın katılımcılarını oluşturmaktadır. Öğrencilerden kişilik özelliklerine göre anketi doldurmaları istenmiş, elde edilen veriler doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon ve regresyon analizleri yardımıyla incelenmiştir. Beş faktör kişilik özelliklerinin psikolojik iyi oluşa etkisine yönelik yapılan analizler ile, beş faktör kişilik özelliklerinden dışadönüklük, sorumluluk, uyumluluk ve yeniliğe açıklık özelliklerinin öğrencilerin psikolojik iyi oluşlarına pozitif ve anlamlı yönde bir etkisinin olduğu, ayrıca beş faktör kişilik özelliklerinden nevrotikliğin ise öğrencilerin psikolojik iyi oluşları üzerinde negatif ve anlamlı bir etkisi olduğu sonucuna varılmıştır.

Yüksek Öğretim Kurumlarında Sayıştay Denetimlerinin Etkinliğinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi

2024-10-03T19:37:12+00:00

Bu çalışmada üniversitelere yönelik yapılan düzenlilik denetim raporlarından elde edilen bulgulardan yola çıkarak yüksek öğretim kurumlarında sayıştay denetimlerinin etkinliğinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca çalışma, yüksek öğretim kurumlarında yapılan Sayıştay düzenlilik denetimlerinde elde edilen bulguların dikkate alınıp alınmadığı, tespit edilen eksikliklerin sonraki dönemlerde giderilip giderilmediği ve bu surecin hizmet kullanıcıları açısından sonuçlarının tespit edilmesi ile ilgilidir. Bu bağlamda 2022- 2019 yılları arasında her coğrafi bölgeden biri kuruluş tarihi itibarı ile eski ve nispeten daha yeni olmak üzere toplam 14 üniversitenin kamuoyu ile paylaştıkları toplam 49 düzenlilik denetim raporu içerik analiz yöntemine göre değerlendirilmiştir. Gerçekleştirilen analizin bulguların genel olarak muhasebe kalemlerinin yanlış kullanımı ile ilgili olarak üniversitelerde görevli personellerin gerekli eğitim ve yeterliliğe sahip olmaları gerektiğini göstermiştir. Yapılan denetim çalışmalarında genel olarak olumlu görüş bildirilmiştir. Bu uygulama yerine, denetim görüşünün dayandığı bulgular çerçevesinde şartlı görüş bildirilmesinin denetimin etkinliğini artıracağı düşünülmektedir. Çünkü incelenen denetim raporlarındaki bu bulguların nicel olarak fazla olması durumunda şartlı görüş bildirilmesinin kurum çalışanlarının hatalarını düzeltmesi veya kurum içinde yeni hataların oluşmasını önleyeceği düşünülmektedir. Ayrıca kamu zararı ile ilgili işlemlerin izlenmesine ilişkin bir sonraki yılda açıklama yapılmasının kamuoyunun güveninin kazanılması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

AHP ve TOPSIS Yöntemlerini Kullanarak EWOM Değerlendirmelerinin Yorumlanması ve En Uygun Kıbrıs Otelinin Belirlenmesi

2024-10-03T19:39:40+00:00

Tüketicilerin karar verme süreçlerinde etkili olan ağızdan ağıza iletişim (WOM), günümüzde internetin yaygın kullanımı, bilgiye daha kolay ve hızlı erişim, görsellik ve çeşitlilik gibi nedenlerle elektronik ağızdan ağıza iletişim (eWOM) ile yer değiştirmeye başlamıştır. eWOM, tüketicilerin tercihlerinde önemli bir iletişim aracı sağlayarak, birçok sektör için önemli hale gelmiştir. Özellikle turizm sektörü için büyük bir öneme sahip olan eWOM, otellerin sunduğu çeşitli olanakları deneyimleyen ziyaretçilerin, bu deneyimlerini çeşitli internet siteleri aracılığıyla diğer bireylere aktararak karar verme süreçlerini etkilemelerine olanak tanır. Bu araştırmada, Booking.com web sitesinde 1000 veya daha fazla yoruma sahip Kıbrıs’taki dokuz adet 5 yıldızlı otel arasından en uygun otelin belirlenmesi amaçlanmıştır. Booking.com web sitesinde ziyaretçi değerlendirme ölçeğini oluşturan 8 kriter, turizm uzmanları tarafından AHP yöntemi kullanılarak ağırlıklandırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, elde edilen kriter ağırlıkları ve Booking.com web sitesinden alınan ziyaretçi değerlendirmeleri TOPSIS yöntemi ile değerlendirilmiş ve en uygun otelin H3 oteli olduğu sonucuna varılmıştır.

Sağlık Çalışanlarının Stresle Başa Çıkma Yöntemlerinin, Yaşam Doyumu ve Mutluluk Düzeyleri Üzerindeki Etkisi: Kırıkkale Örneği

2024-10-03T19:43:25+00:00

Bu çalışma; sağlık çalışanlarının stresle başa çıkma yöntemleri, yaşam doyumları ve mutluluk düzeyleri arasındaki ilişki ve birbirlerini etkileme düzeylerinin incelenmesi amacıyla planlanan kesitsel tipte tanımlayıcı nitelikte tasarlanmış nicel bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev yapan 258 sağlık çalışanı oluşturmuştur. Veri toplamada; “demografik ve bireysel bilgi formu”, “Yaşam Doyumu Ölçeği”, “Stresle Başa Çıkma Ölçeği” ve “Mutluluk Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde; tanımlayıcı istatistikler, bağımsız örneklem t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), post-hoc testlerden Bonferroni analizi ve Pearson Korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Stresle başa çıkma durumunun mutluluk üzerindeki etkisinde, yaşam doyumunun aracılık etkisi ve değişkenler arasındaki doğrudan ve dolaylı etkiler SPSS process makrosu ile Model 4 kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; stresle başa çıkma durumu, yaşam doyumunu pozitif yönde etkilemektedir. Stresle başa çıkma durumunda meydana gelen artış, yaşam doyumunu da artırmaktadır. Stresle başa çıkma durumunun mutluluk üzerindeki etkisinde yaşam doyumunun kısmi aracılık etkisi olduğu bulunmuştur. Sağlık çalışanlarının psikolojik, ruhsal ve sosyal yönden ihtiyaçları karşılanmalı, yaşam doyumları ve mutluluk düzeyleri olabilecek en yüksek seviyede tutulmalı ve stres seviyeleri olabildiğince düşürülerek daha verimli çalışmaları sağlanmalıdır.

Kamu İç Denetçilerinin Mesleki Bağımsızlık Algılarının Mesleki Bağlılık Algısı Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi: Üniversiteler Örneği

2024-10-03T19:46:08+00:00

Bu araştırmada Türkiye’de devlet üniversitelerinde görev yapan iç denetçilerin mesleki bağlılıklarını etkileyen faktörlerin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Oluşturulan modelin değişkenlerine dayalı olarak hazırlanan anket formu Google Forms aracılığıyla Türkiye’deki devlet üniversitelerinde görev alan iç denetçilere uygulanmış ve 118 adet veri toplanmıştır. Araştırmada yer alan değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) analizi, iç denetçilerin değişkenlere yönelik algılarının demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla ise tek yönlü ANOVA testi gerçekleştirilmiştir. Yapılan YEM analizi sonucunda meslek etik algısının mesleki bağımsızlık algısı üzerinde; mesleki bağımsızlığının ise mesleki bağlılık üzerinde istatistiki olarak anlamlı ve pozitif yönde etkilerinin olduğu ortaya konmuştur. T testi sonuçlarına göre iç denetçilerin mesleki etik algılarının, meslek bağımsızlık algılarının ve mesleki bağlılıklarının cinsiyetlerine göre istatistiki olarak farklılaşmadığı; mesleki etik algıları ve mesleki bağımsızlık algılarının medeni duruma göre istatistiki olarak anlamlı bir şekilde farklılaştığı, buna karşın mesleki bağlılıklarının istatistiki olarak farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Aynı zamanda gerçekleştirilen tek yönlü ANOVA testi sonucunda ise iç denetçilerin meslek etiği algılarının, mesleki bağımsızlık algılarının ve mesleki bağlılıklarının yaşlarına, öğrenim düzeylerine ve deneyim sürelerine göre istatistiki olarak farklılaşmadığı tespit edilmiştir.